19 Ağustos 2013 Pazartesi
yeni blog adresim..
basitbirgunsozde.blogspot.com yeni blog adresim arkadaşlar. yazmaya burdan devam edıcem.
pffff
Dolmuşum yine. Blog aklıma geldiğine göre bana da gelenler gelmiş.. Sevgili ne demek ? Sevmek ne demek ? Yada mantık ilişkisi.. Evet evet tam olarak ne demek şu mantık ilişkisi ? Napıyorum ben böyle kendime.. ?? İlk başlarda iyi gelmişti. Seni anlayan bir adam, senin kıskanmadığın , hatta gecelerce eski nişanlısına olan nefretini dinlediğin ve bundan zerre kadar rahatsız olmadığın bir adam.. Rahattık.. Keyfimiz yerindeydi.. Ama artık aşık olduğum adamlarda hoşuma giden tavırlar, kıskançlıklar beni boğmaya başladı.. Tahammülüm hiç kalmadı.. Ders çalışıcam artık çok görüşemiycez demek çok sık gelme demektir. Trip at demek değil!! Köstek ol demek değil.. Zaten içimde aşka dair bişey yok bari saygıyı bitirme dimi ama ? Sırf bu tavırlar yüzünden eskiyi özlemiyo da değilim hani.. Ruhsuzlaştım tamam , fazlasıyla vurdumduymazım eyv. Ama hiçbişeyi takmıyorum diye hadsizlik de yapamazsın !! Benim hayatım ve saygı duymak zorundasın..! Emreye ne zaman kızsam burdan okur dıye dusunup yazıyodum da şimdi bu gerizekalı sedatın bu adresımden haberının bıle olmaması ve bunları bosa yazıyor olmam da canımı sıkmıyo degıl hanı.. hoş bilse de ne farkedıcek kı akşama kadar okusun anlamaz o hayvan. en fazla çemkirir. Yok sevmıyomuydun yok mantıkmıydı vs dıye.. Amaaann bende kimin için ne yazıyosam işte.. Neyse en azından yazıya başlamadan önceki sinirim yok şuanda.. Buna da şükür..
1 Ağustos 2013 Perşembe
Mazi Oldun Sende ;)
Bugünden itibaren bir ilişkim daha maziye gömülmüş durumda.. Yaşıtlarımla düzgün bir ilişkim olmuyo biraz büyük olsun dedik de gördü bilmemneyi.. Ağzımı bozmucamm... Büyükler de fazla büyük gelioo beee.. En iyisi free takılmak ya dert yok tasa yok yemişim evliliğini de ilişkisini de..
Ne Güzel Demiş Özdemir Asaf
'' Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
... Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
... Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan. ''
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
... Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
... Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan. ''
31 Temmuz 2013 Çarşamba
Tam da kapanmamış davalar..
Dükkanı kapattık derken kalbimizi aşka kapattık demek istemiştim ben.. Dükkanı kapattık derken birdaha duygusal şeyler yazmamaya da yemin etmiştim.. Kapatamamışım oysa.. Dün farkettim.. Gayet huzurlu, ailemle geçirdiğim güzel bir günün son demlerindeydim.. Tek düşüncem evime dönüp klima karşısında şekerleme yapmaktı oysa.. Bian için ablamın emre değil mi o ? sorusuyla irkildim. Gördüğüm anda biçok şey değişti bende.. Vücudum farklı tepkiler gösterdi.. İlk başta anlam veremedim. Sevgilim vardı sonuçta.. Evlilik hayalleri kurulan düzeyli bir ilişkim vardı.. Sahi, Napıyordum ben ? Sonrası nasıl geçti ben nasıl eve geldim hiç bilmiyorum.. Kafamda milyonlarca soru tabi.. Eve geldim yatağıma uzandım ve sadece dolabın üstüne baktım.. Bana sevgililer gününde yaptığı o küçük kutu ilişti gözüme.. 'Seni Seviyorum Merve'm' yazılı o küçük kutu.. Canım sıkıldı, biraz da moralim bozuldu.. Ama sonrasında bana kullanılan cümleler, yapılan haksız yakıştırmalar vs.. Kendi kendimi tedavi etmeyi biliyorum Allahtan.. Senden gerçekten nefret ediyorum emre.. !! Neden o kdar üzüldüm niye kalbim çarptı bilmiyorum.. Ama emin olduğum tek şey nefret ettiğim.. Beni mehmeti dövdüğüm zaman yanlız bıraktığın gün yaşadıklarım kadar nefret ediyorum.. Yanımda sapasağlam duramadığın için nefret ediyorum.. Karşıma çıkma bidaha defol git kendi cehennemine olur mu ??
28 Temmuz 2013 Pazar
Doldum, Yazıyorum..
Yine çok ama çok doldum.. Garip rüyalar, farklı özlemler.. Sardırıyorum en başa galiba..
23 Mayıs 2013 Perşembe
Ene..
Enee ya eneeee... Ben mal mal işe gidip geleyim. Arkadaşlarımla oturup doğru düzgün muhabbet bile edemiyeyim. Bazı şahsiyetler arkamdan car car ötsün. Hıı oldu canım saygılar. Benim değer verdiğim bikaç şahsiyet de buna inansın. Kuşlarım olmasa ruhum duymucak lan kim dost kim düşman. Bak canım. Buraya yazıyorsam birilerine açıklama yapmak için değil. Buraya sadece ve de sadece sinirim geçsin rahat hissedeyim diye yazıyorum. Köpek gibi de tek tek okuyorsunuz biliyorum.. Şimdi vurdumduymaza bağlayıp ben okumadım havalarında yüzüme gülmeye devam etmenizin de bi anlamı yok. Eski sevgililerimin hiçbirisi umurumda değil. Öyle yok irtibata geçeyim, yok sorduğunda abartarak anlatayım felan hoş değil böyle şeyler.. Umurumda değil çünkü merve senden sonra şöyle oldu bunla geziyo bunla takılıo vs tarzı iftiralara inanabilen dar beyinli insanlarla benim zaten hiiiiçç işim olmaz. Karakterinize tüküreyim. Belli ediyorsunuz zaten yaşam tarzınızla anlatmama, yüzünüze vurmama hiç ama hiç gerek yok ! İsim kullanmıycam böyle bi bok yiyen zaten sessiz sedasız hayatımdan çekip gidicek çünkü yüzsüzlük yapıp kalmaya devam ederse kuyusunu kazarım, bilirler ;) Şimdilik terbiyemi koruyorum. O eski sevgilime de burdan msjı gönderiyorum. Canım benim sen daha aptal gibi dinle de bana hiç sorma e mi ? Hayatın boyunca da seni hep ayakta uyutsun, mutluluğuna engel olsun o arkadaşların ;) Benden de bu kadar tekrar vurguluyorum gerisi umurumdışı... Yaptığım tek şey 9 nisanda malum kişiden ayrıldıkdan sonra (ki bunun dedikodusuna gerek yoktu herkes biliodu)köpek gibi çalışıp kariyer peşinde koşmak.. Oğuzmuş, davutmuş, yiğitmiş.. geçsin herkes bu ayakları oke ?? Kaçak görüşüp takıldığım adam felan da olmadı. Olsaydı da en rahat yazıcağım yer burası olurdu. Bu adres de sıktı. Tertemiz bi blog sayfasıyla devam edicem. Bazı takipçilerime mail atarım. öpüldünüz
Şehirler Bile Değişir.
Çok küçükmüşüm. Düşüncelerim hep sınırlıymış. At gözlüklerim de varmış.. Şimdiye kadar hep bilmediğim şehirlerden korkardım. Tek başına yaşama fikri, o şehirde hiç tanıdığının olmaması vs gibi durumlar soğuk gelirdi hep bana. Bugün Gülay ablalarla oturduk etraflıca konuştuk hayatımızda olup bitenleri. O bana planlarından, umutlarından, hayattaki beklentilerinden bahsetti.. Bense masal gibi dinledim önce. Sonra döndü senin hayattan beklentin ne dedi. Hayallerimi biliyordu oysa. Çok saçma geldi bu soru önce bana. Sonra düşündüm de hayallerim çok basit. Gerçekleştirmek çocuk oyuncağı. Ama cesaret sıfır. Kendimi hep cesur biri olarak tanırdım, yanılmışım.. Büyük düşündüğümü zannederdim.. Taa ki beni kendime getirene kadar. Evet iş konusunda bi sürü şey öğrendim. Piyasayı öğrendim. İletişimi öğrendim. Cıvık olan müdürlere asla ama asla saygı duyulmayacağını öğrendim. Paramı idareli kullanmayı öğrendim. Sözleşme ne demek, çalışma disiplini ne demek, sorumluluk ne demek hepsini öğrendim. Gülay ablaya göre staj dönemimi tamamladım. En azından ilk zamanlardaki etrafa boş boş bakınan, organizasyon derken neyi kastetti diye sorup duran, bu belgeyi napıcam diye milletin peşinde koşturan merve değilim. Bazı şeyler yerine oturdu. Gülay abla 2 haftaya kadar İstanbul'a taşınıyor. Buna gerçekten çok üzülüyorum. Öz ablam gibi her zaman destek çıktı bana. Bildiğim çoğu şeyi o öğretti. Hatta utanmasa ön muhasebeye kadar öğretecekti. O derece ! Yeri geldi tatlı dille uyardı, yeri geldi dimdik arkamda durup destek çıktı. Çevremdeki mantıklı ve düzgün insanlardan birtanesi daha uzaklara gidiyor anlayacağınız.. Ben bu kadar cesur muyum bilmiyorum. Ama bir sene sonrasında olduğum yerde saymak istemiyorsam sanırım bunu hayata geçirmek zorundayım. En azından biyerlerden başlamak zorundayım. Belki farklı bir firma, belki farklı bir sektör. Belki daha profesyonel bi şirket bilmiyorum. Ama farklı bir şehiri de ciddi ciddi düşünüyorum. Bağlayan bi sevgilim yok. Sonuna kadar arkamda duran bir ailem var. Arkadaşlarım iyiliğim için destek de olurlar (gerçek arkadaşlarım). Eee daha ne ki. Sadece biraz daha zaman. Ve bir parça cesaret. Şimdi biraz dua edip uyumalıyım sanırım. Yarın malum iş var. Bu arada yine ona bu son sözüm..
Birinin uykusundan önce ettiği duada yer almak, hayatta olabileceğin en güzel yerlerdendir.... Unutma !!
Birinin uykusundan önce ettiği duada yer almak, hayatta olabileceğin en güzel yerlerdendir.... Unutma !!
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Gülay Ablaların Çatısından Yazıyorum :*
Allahım bu nasıl bir keyiftir böyle :)) Huzur bu yaa :) Gülay ablayla Adem fal modunda :) Arda abiyle ben farklı , çok farklı bi boyuttayız !! :)
Çatı katında buz gibi hava çay, kahve keyfi ve sohbet mükemmel !! Keyfim yerinde seviyorum bu kadroyu yea :))
Kardeş !!
Ovuzlu günleree geri dönüyoruz. Seviyorum bu adamı ya kardeşlerin dibi o dibi.. Az önce yazmış faceden bebişim yaa geliyorum ben yarın diye. İnşallah daha uzun kalır bu sefer. Özledik zaten şebeği. Başlasın rakı keyifleri fasıllar yea :))
Evlenmek İstiyorum. Başvuruyu Doldurunuz :))
Ablamın çocuğu hepimizi etkiledi desem yeridir. Çocuk daha 5 haftalık ben soluğu oyuncakçılarda alıyorum. Nasıl heyecan nasıl heyecan anlatamam.. İçimde de değişik bi kıpırtı. Evlenmem lazım !! Yaş olmuş 22. Annem benim yaşımdayken 3 yaşında çocuğu varmışmış. Ben evde kalıyormuşum bu hesaplamaya göre !! Şaka bi yana Gamzenin başının etini yiyorum kaç gündür evlencem ben diye sallamıyo beni. Bitek o olsa iyi hemen hemen herkesin (babam dahil) başının etini yiyorum millet de dalga geçiyorum zannediyor.. Merve gene taktı bişeye kafa buluyor modundalar. Dedim ya içimde bi kıpırtı var buna dair. Beyin yapım değişmeye başladı. Önceleri 25 den önce olmaz diyen ben şimdilerde bulayım doğru düzgün bi adam evleneyim gitsin modundayım. Zaten şimdilerde bulsam 1 sene flört nişan vs derken yine 25imi bulcam. Hem yaşlı bir anne olmak istemiyorum !! Evlenir evlenmez de hoop doğurcam bitane. Yumuk yumuk elleri olan bişeyle oyalanır giderim yea. Bunlar işin esprisi biraz da ama ben artık düzenli bir hayat, aşk, huzur istiyorum. Hazırmıyım buna bence hazırım.. Bazı deneyimlerimle sabit.. İşin özü en kısa zamanda evlenmek istiyorum. Böyle günübirlik ilişkiler ayrıl barış ağla sev bana göre değil artık. Kapişş ;)
21 Mayıs 2013 Salı
Ya Özlersem..
Bazı şeyleri düşünmeden yaşarım ben. Düşünmeden severim mesela.. Yada düşünmeden söverim. Patavatsızımdır da. Umurumda olmaz o anda çıkan sözlerin kalp kıracağı.. Çok sabrederim çünkü... Susarım.. Defalarca da yutarım kelimeleri.. Patlama noktalarımda ucum bucağım da olmaz benim. Tek kalem der çizer geçerim. Bazen avantaj, bazense dezavantaj bu davranışlarım biliyorum. Kendime de kızamıyorum. Herkes ben kendimi biliyorum der ya ben kendimi bilmekten ziyade ben kendimi tanıyorum. Neden o anda öyle tepki verdiğimi, hangi duygumun esiri olduğumu biliyorum. Tanıyamadığım tek noktam kalbim bu aralar. Mantıkla aramız hep iyiydi ama kalple papazı bulduk yine.. Söz geçiremiyorum. Yeni bir dejavu. Ayrıldık. Az biraz üzüldüm, kat be kat gezip tozup güldüm.. Sonra duruldum.. Sonra özledim.. Sıralamam değişmez. Her ayrılık sonrası bu dejavu.. Bu aralar özleme dönemimdeyim. Her anını düşünmek, eskileri hatırlayıp tebessüm etmek, sonra bana yaşattıklarını düşünüp iğrenmek, sonra kızmak küfür etmek, sonra da yeni aşklara yelken açacağıma dair kendime yeni sözler vermek.. İşte seni düşündüğüm zamanlarda biçok duyguyu aynı anda yaşıyorum ben. Biliyorum sende çok özlüyorsun. Ego değil bu kesinlikle.. Sevdin, çok sevdin biliyorum.. Bende sevdim.. Herkese rağmen, senin en yakın arkadaşına rağmen çok sevdim ben... Sonumuz yok dedin, sevdim.. İleriyi düşünmüyorum dedin, sevdim.. Git dedin, sevdim.. Gel dedin yine sevdim.. Her halukarda deli gibi sevdim işte.. Ayrılmadan önceki ilk düşündüğüm şey 'ya özlersem?' Özlemekten çok korkarım ben. Özlemek canımdan bi parçayı koparmak gibidir bende.. Özlemek bütün içsel sıkıntılarımdır. Özlemek kaçan keyfimdir. Özlemek en yakın arkadaşlarıma bile tahammül edememektir. Özlemek uyumaktır. Düşünmemek için uyumaya çalışmak, zorladıkça sinir olmaktır. Özlemek gelmişine geçmişine küfür etmektir. Özlemek derindir bende. Çok derin. Öyle özledim ki etim tırnağımdan ayrıldı sanki. Ya özlersem dedim, korktum, özledim.. Şimdilerde neden korkuyorum biliyormusun? Ya unutursam.. Seni düşünmek bile güzel çünkü bu aralar. O acıyı çekerken hayal kurmak umut etmek güzel. Ama düşünsene ya unutursam? Zorluyorum belleğimi.. Sesini hatırlamıyorum lanet olsun ki.. Lise döneminde sevgilim vardı bitane.. Murat diye. Tam bir lise aşkı. 3 gün mü 4 gün mü ne sürdü. O kadar özlüyordum ki onu ses kaydı yapmıştım telefon görüşmelerimizi... Yokluğunda dinliyordum.. Senin ses kaydın yok. Sesini unutuyorum.. Yüzün hala belleğimde, arada bir fotolarımıza baktığım için o zor kazınıcak beynimden, biliyorum.. Ama ya yüzünü de unutursam ?? Hatıralarımız aklıma geliyor bazen.. Kesik kesik.. İnan bana paniğe kapılıyorum. Güzeldiler çünkü.. Biliyorum. Sende silinip gidiceksin. Ayda yılda bir muhabbet esnasında konu açılırsa hatırlıycam seni bi süre sonra.. Kalbimde burukluk belli etmeden gülümseyeceğim belkide.. Sonra konu dağılıcak ben yine unutucam.. Keşke nefretle anmasaydık birbirimizi.. Keşke hayal kırıklıklarını anı olarak bırakmasaydın bana. Sana ailem demiştim, herşeyim demiştim.. Keşke hiçkimsem olmasaydın.. İnan bundan sonrası daha zor benim için.. Ya unutursam ve vurdumduymaz merve olursam ? Korktuğum herşey olur benim biliyorsun. Unutmaktan çok korkuyorum. Senin kadar temiz kalpli, düzgün ve gerçekten seven bi adamı bu yaşam kargaşasında ya unutursam ??
Yessss :)
14 Mayıs 2013 Salı
Eski zamanlara götürdü lan. Granda götürdü.
Oha bu şarkıyı dinlemeyeli, unutalı 1 yıl oldu garanti. Onurdan dinlerdik bunu. Onunla. Çok da eğlenirdik. Kötü olmayan sayılı anılarımdan bitanesinde var bu şarkı çok şükür. İyi şeyler de yaşamışız be.. ;)
Teyze Oluyorum !!
Aman Allah'ım bu ne müthiş bir duyguymuş böyleee :) Sabahtan beri ağzım kulaklarımda salak salak gülerek geziyorum ortalıkta resmen. İçimde kelebekler felan uçuşuyor :) Küçük , minicik , yumuk yumuk elleri olan bir bebek gelicek ailemize. Şimdiden heyecanı hepimizi sarmış durumda. Bu haber bana o kadar iyi geldi ki dünya yansın bitsin umurumda olmaz. Aslında olur. Şöyle ki o çocuk temiz bir dünyaya gözlerini açmayacak. Ülkenin hali ortada. Ama yine de içimdeki sevinç bambaşkaa !! Kıskançlıklarım başladı bile. Benden çok kimse sevemez o böceği ! :)) İlk 3 ay hele öpmeye kalkan vs kim olursa olsun o kişiye gıcık olacağım da kesin. Annesi hariç ! Düşünüyorum da teyze olmak bu kadar mükemmel birşeyse anne olmak gerçekten olağanüstü birşey olmalı. Daha çocuk 5 haftalık ben düşünmeye başladım hangi oyuncak zararsız, hangi bebek bezi kaliteli, ben nasıl bu çocuğa ciciler alıcam felan diye. Ben böyleysem ablamla eniştem kimbilir neler düşünüyorlardır. Tek duam sağlıklı olsun. Her ne kadar dünya yakışıklısı olarak içime doğsa da sağlıklı olsun bize yeter. Bu saatten sonra alkol yok. Sigara yok. Para biriktirmenin de zamanı geldi. Malum teyze olarak destek çıkmak zorundayım. Ablamların bana sunduğu imkanların kat be kat fazlası sunulmalı o çocuğa. Ben doğursam bu kadar sevinemezdim herhalde ya. İşin özü teyze anne yarısıdır dedikleri yalan. Teyze direkt annedir. Net !! Canımdan bir parça birşey o ya. Uff bu heyecanla uyu uyuyabilirsen. Rüyama gir bebek çok merak ediyorum seniiiiiiiii !! :)
11 Mayıs 2013 Cumartesi
Facebook'u Bile Unuttum..
Gezip tozma, yeme içme herşeyi geçtim. Facebook'a giricek beş dakika bile bulamıyorum artık. İş hayatı çok zormuş !! Babam hep söylerdi. Kendin kazan bakalım bu kadar rahat harcayabilecek misin diye gülüp geçerdim. Şimdi şimdi anlayabiliyorum. Sonuç olarak ortaya güzel şeylerin çıkması bir nebze de olsa keyfimi yerine getirmiyor değil hani. Çok fazla benimsedim burayı. Yaşadığım küçük sorunlarda (iş hayatında) bile arkamda durulması, her konuda rahat olabilmem gerçekten işkolik derecesine getirdi beni. Bazen sitem ediyorum kendime hiç vakit ayırmıyorum evdeyken bile iş düşünüyorum diye.. Bazen de boşver diyorum ya. Bişeyleri öğrendikçe , çabaladıkça , takdir gördükçe mutlu olabiliyorum zaten.. Kendime vakit ayırsam belki de bu kadar hırslanamam. Gelelim bu geceye. Gerçekten güzel bir gece olmasını bekliyorum. Talep çok fazla. Kalabalık, canlı, hoş bir gece olucak. Burayı da bu iş koşuşturmacasından fazlaca ihmal ediyorum. Bişeyleri düzene oturtana kadar idare edicez canlarım. Newersoon bana küstü..........!! Ona özel ayrıca bi yazım olucak. Öpüldünüz...
6 Mayıs 2013 Pazartesi
O adam bu adam olmamalı..
O adam bu adam olmamalı. Olamaz da. Adam yıllar öncesinde takılı kaldı.. Adam gibi adam kavramım çok eskilerde yara olarak kaldı. Nasıl kalmasın ? Kaç tanesi delikanlı. Kaç tanesi beni çekip çevirebilicek kadar erkek. Kaç tanesi arkamda dimdik durabilicek kadar yürekli. Kaç tanesi korkmadan elimi tutup herkese meydan okuyabilicek kadar adam ki ? Soruyorum size. Kalmadı öyle erkekler. Kalanlar da kapıldı bazılarının deyimiyle. Bende mi var acaba sorun. Ben mi fazla yürekliyim bu aşk konularında ? Aşık olduğum zaman herkese meydan okuyabilirmişim gibi hissetmem.. Uğrunda herşeyi yapabilmem felan.. Bende mi yani şimdi bu garip durum bitek. Şu zamanlarda farklı hissediyorum. Bişey arıyorum ama ne hiç bilmiyorum. O adını koyamadığım bişeylerin yokluğunu hissediyorum. Belkide gerçek adamı arıyorumdur. Benliğimi sarabilicek olan. Kimbilir..
Gecenin Şarkısı. O'na ihtiyacım var. Sessizlik...
Buldun mu yerime kimseyi buldun mu..?
Başını omzuna koydun mu..?
Söyle bileyim yar..
Başını omzuna koydun mu..?
Söyle bileyim yar..
Bulduysan tenini ona sunduysan..
Beni de onla unuttuysan..
Söyle öleyim yar..
Beni de onla unuttuysan..
Söyle öleyim yar..
Gittin de ne oldu hadi söyle…
Yanımdaki özlemdin daha mı çok özlendin..
Sensizlik koyar ama bensizlik sonun olacak..
Benden sana elvedaa…….
Yanımdaki özlemdin daha mı çok özlendin..
Sensizlik koyar ama bensizlik sonun olacak..
Benden sana elvedaa…….
Buldun mu yerime kimseyi buldunmu..?
Başını omzuma koydunmu..?
Söyle bileyim yar..
Başını omzuma koydunmu..?
Söyle bileyim yar..
Gittin de ne oldu hadi söyle…
Yanımdaki özlemdin daha mı çok özlendin..
Sensizlik koyar ama bensizlik sonun olacak..
Benden sana elvedaa…….
Yanımdaki özlemdin daha mı çok özlendin..
Sensizlik koyar ama bensizlik sonun olacak..
Benden sana elvedaa…….
Bitirdi beni bu şarkı.. Çok uzaklara götürüp getirdi.. Canımı çok yaktı..
Özellikle de Bulduysan, tenini ona sunduysan.. kısmı.
Mahvetti beni...
AŞK
Büyük harflerle yazdım. Sitemimi anla diye.. Sessizce fısıldıyorum artık kulağına, korktuğumu bil diye..
Sahi ne kadar oldu böyle hissetmeyeli ? Ne kadar zaman oldu kalbin çarpmayalı ? 'Vazgeçemezsin, tutkun olurum..' yazmıştın en son. Kim kimin tutkusu oldu söyle hadi.. Takıntıydı bendeki. Yarım kalanları sevmem bilirsin, yarım kalan herşeyimin inadıydı.. Yarım kalan umutlarımın , yarım kalan hayallerimin , yarım kalan çocukluğumun , yarım kalan gençliğimin.. Takıntıydı evet. Gerçekten hissetmeye başladığımda , sonrasında defalarca ve çok farklı kişilere kalbim çarptığında anladım.. İnattı. Kurtarılması gereken gururdu. Belkide kazanılması gereken bir zaferdi. Uğraştım defalarca.. Sonra vazgeçtim. 2 yıl uğraşıp beklemek nedir bilemezsin sen. Bilme de zaten. En büyük düşmanım olmana rağmen yine de bu kadar acı birşeyi yaşamanı isteyemem.. Yine aynı dönen dolaplara kanacağımı zannetmiş olmalısın.. yada, yada gerçekten sevdiğimi düşünmüş olmalısın, yazık !! Okudun bunları ne geçti eline. İlk yazılarım sanaydı. Sana olan aşkıma değil nefretime, miladımaydı. Kurtuluşumaydı. Nerenle okudun bilmiyorum tabi o da tartışılması gereken ayrı bir konu. Sonrasında hep emreden bahsettim farkındamısın ? Gram aklıma gelmemiştin. Zerre kadar da umurumda değildin. Varlığından bile haberim yoktu. Bunu hissettin belkide. Her zamanki taktik dimi.. Hala 2 yıl önceki çocuğuz ya zaten bizde tutar kesin bu taktik öyle değil mi ? Baktın gördün merve hatırlamıyor. Merve kendi dünyasında mutlu. Emre de yok hayatında. Sende egonu tatmin edemiyorsun uğrunda yanıp tutuşan halihazırda bir merve yok diye, hemen hatırlatayım da bir nabız ölçeyim dedin değil mi.. Çocuğuz ya biz. Kızdığım noktalardan bir tanesi de bu işte. Medeni insanlar gibi konuşmak yerine onu bunu araya sokarak hatırlatmalar, ne yaparsa yapsın başı her sıkıştığında yanındayım pozları, haber yollamalar.. Ne sanıyorsun sen kendini ya allahın gerizekalısı. Korunmaya ihtiyacı olan o çocukmuyum sence hala ? 2 senedir konuşmayı bırak sesimi duymadın sen benim nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki kendinden. Yazık, çok ama çok yazık.. Bugünlük hatırlattın kendini evet. Sinirlendim ama Mustafaya da belli etmedim sende orda telefon başında kudurdun evet. Şuanda ben sende takıntıyım evet bunların da farkındayım. Bu blogu da mustafacığınla oturun o bayıldığınız çekirdeğinizi çıtlatarak okuyun ve sonra hepsi boğazınıza dizilsin inşallah. Ben uyuycam uyanıcam ve hiçbirisini de hatırlamıycam. Sen de kendi derdine yanıcaksın. Çünkü artık uğrunda ölen bir merve yok. Çok çok zor. Biraraya gelmek mi ? TÖVBE ! Dile bile getirme sakın.. Başlığı Aşk diye yazma sebebim de önce ümitlen sonra da yerin dibine gir diye. Bu da benim yeni taktiğim işte ;)
Sahi ne kadar oldu böyle hissetmeyeli ? Ne kadar zaman oldu kalbin çarpmayalı ? 'Vazgeçemezsin, tutkun olurum..' yazmıştın en son. Kim kimin tutkusu oldu söyle hadi.. Takıntıydı bendeki. Yarım kalanları sevmem bilirsin, yarım kalan herşeyimin inadıydı.. Yarım kalan umutlarımın , yarım kalan hayallerimin , yarım kalan çocukluğumun , yarım kalan gençliğimin.. Takıntıydı evet. Gerçekten hissetmeye başladığımda , sonrasında defalarca ve çok farklı kişilere kalbim çarptığında anladım.. İnattı. Kurtarılması gereken gururdu. Belkide kazanılması gereken bir zaferdi. Uğraştım defalarca.. Sonra vazgeçtim. 2 yıl uğraşıp beklemek nedir bilemezsin sen. Bilme de zaten. En büyük düşmanım olmana rağmen yine de bu kadar acı birşeyi yaşamanı isteyemem.. Yine aynı dönen dolaplara kanacağımı zannetmiş olmalısın.. yada, yada gerçekten sevdiğimi düşünmüş olmalısın, yazık !! Okudun bunları ne geçti eline. İlk yazılarım sanaydı. Sana olan aşkıma değil nefretime, miladımaydı. Kurtuluşumaydı. Nerenle okudun bilmiyorum tabi o da tartışılması gereken ayrı bir konu. Sonrasında hep emreden bahsettim farkındamısın ? Gram aklıma gelmemiştin. Zerre kadar da umurumda değildin. Varlığından bile haberim yoktu. Bunu hissettin belkide. Her zamanki taktik dimi.. Hala 2 yıl önceki çocuğuz ya zaten bizde tutar kesin bu taktik öyle değil mi ? Baktın gördün merve hatırlamıyor. Merve kendi dünyasında mutlu. Emre de yok hayatında. Sende egonu tatmin edemiyorsun uğrunda yanıp tutuşan halihazırda bir merve yok diye, hemen hatırlatayım da bir nabız ölçeyim dedin değil mi.. Çocuğuz ya biz. Kızdığım noktalardan bir tanesi de bu işte. Medeni insanlar gibi konuşmak yerine onu bunu araya sokarak hatırlatmalar, ne yaparsa yapsın başı her sıkıştığında yanındayım pozları, haber yollamalar.. Ne sanıyorsun sen kendini ya allahın gerizekalısı. Korunmaya ihtiyacı olan o çocukmuyum sence hala ? 2 senedir konuşmayı bırak sesimi duymadın sen benim nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki kendinden. Yazık, çok ama çok yazık.. Bugünlük hatırlattın kendini evet. Sinirlendim ama Mustafaya da belli etmedim sende orda telefon başında kudurdun evet. Şuanda ben sende takıntıyım evet bunların da farkındayım. Bu blogu da mustafacığınla oturun o bayıldığınız çekirdeğinizi çıtlatarak okuyun ve sonra hepsi boğazınıza dizilsin inşallah. Ben uyuycam uyanıcam ve hiçbirisini de hatırlamıycam. Sen de kendi derdine yanıcaksın. Çünkü artık uğrunda ölen bir merve yok. Çok çok zor. Biraraya gelmek mi ? TÖVBE ! Dile bile getirme sakın.. Başlığı Aşk diye yazma sebebim de önce ümitlen sonra da yerin dibine gir diye. Bu da benim yeni taktiğim işte ;)
5 Mayıs 2013 Pazar
Yepyeni Bir Deneyim !!
Diyetteydim 1 haftadır. Ama tam olarak düzene oturtabilmiş de değildim açıkcası. Koşuşturma , işlerden yemek yemeye fırsat bulamama derken tam 3 kilo vermişim. Eee zaten bu saçma sapan düzene de bir dur demek gerekiyordu.. Kilolar aldı başını gidiyo, yaz da geldi.. Kıyafet sendromları, şortlarımın dolabın en dibine saklanması derken bunalım halleri felan. Kendime tam 3 ay boyunca alışverişi yasaklıyorum. Elim butiğim.com a gidip gidip geri dönüyor. Çok güzel şeyleeerr vaaarr ama kilo verene kadar sabretmek zorundayım. Yoksa kendimi dizginleyemiycem bunu da biliyorum. Geçen sene bu yolla ve bazı şeylerin hırsıyla 15 kilo kadar vermiştim. Tabi sonra hırs yaptığım kişi benim olunca hooopp yemek yemeye devam ettim ve hepsini geri aldım. Bu seneki hırsım biraz daha farklı. Bilinç altıma ka-zı-dım !! Bisürü krem aldım kendime. Bisürü bitkisel yağ ve bisürü de bakım kürü. Şuanda streçler içinde sarılı bacaklarımın rahatsız edici kaşınmasına dayanarak yazıyorum biraz daa :)) O şortu bu yaz gi-yi-cem.. Ve bu uğurda ne kadar ter dökmem gerekiyorsa da dökücem. Eğer uyguladığım kürler sonuç vericek olursa hepsini sizinle ayrıntılı olarak paylaşıcam canlarım :* İzlemede kalın..
2 Mayıs 2013 Perşembe
Şarkım.
Eskilere döndüm düşündüm düşündüm düşündüm. Bu şarkı beni benden alıyor tek kelimeyle. Kendimi kaptırdığım tek şarkı. Aşka aşık eden tek şarkı. Bunu anlayabilen herkes ama herkes beni anlayabilir. Hoş anlasa da alınan yol ve harcanan zamanlar var üzerine ama neyse. Rahatlamaya bakalımmm :)
Hüzünler başıma vurdu yine
Sevginin çıkmaz yollarında senin dolaylarında
Sana dair hasretim yüzyıllardan kalma
Aklımı kaçırıyorum bu cinnet akşamlarında
Orda her kiminleysen belki sevgilinleysen
Söyle kumralım için sızlamaz mı
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi
Sahip olduğum her şeydin
Sevginin çıkmaz yollarında senin dolaylarında
Sana dair hasretim yüzyıllardan kalma
Aklımı kaçırıyorum bu cinnet akşamlarında
Orda her kiminleysen belki sevgilinleysen
Söyle kumralım için sızlamaz mı
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi
Sahip olduğum her şeydin
Her şeyimi alıp gittin
Bu kaçıncı hasretim aylardan hangi aydır
Söyle kumralım ben adımı unuttum
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi
Ne zaman güneş doğar aylardan hangi aydır
Söyle kumralım ben adımı unuttum
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi..
Bu kaçıncı hasretim aylardan hangi aydır
Söyle kumralım ben adımı unuttum
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi
Ne zaman güneş doğar aylardan hangi aydır
Söyle kumralım ben adımı unuttum
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi..
1 Mayıs 2013 Çarşamba
Yeni saçlarımmm :))
Evett yeni saçlarımı merak edenlere özel :)) Tolgacım , Newersoon , Ablacım :* Alın size yeni Merve.. Bomba gibi döndüm ! Şaka bi yana çok can yakıcam :P
25 Nisan 2013 Perşembe
Havaa miss gibi.. Tamda bahçede keyif yapılacak hava açıkcası.. Kahvemizi yaptık, günlük içmem gereken sigara miktarının sonuncusunu burada kullanıyorum mecburen. Parasızlığın gözü kör olsun yeaa diye de ekliyorum hemen. Şaka bi yana ilerleme katediyorum bu konuda bırakıcam artık seni canımsss :* Neşeliyim , huzurluyum , hafiften de olsa hayata dönmüş bulunuyorummmm... Bide aşk hayatımda hareketlenme olsaaa sevdiceğimm geri geliversee on numara beş yıldız olucak ;) Ben yine ağzımı yaya yaya konuşmaya başladıysaam sıkıntı var demektir. Keyife devam :)
24 Nisan 2013 Çarşamba
Rüya
Uzun uzadıya rüyamı yazmak isterdim. Ama yanlış anlaşılmamak için üstün körü anlatmaya karar verdim. Mükemmel bir rüyaydı ve sabah uyandığımda ağzım kulaklarımdaydı resmen. Ben daha önce hiç bu kadar mutlu ve enerjik uyanmamıştım. Bazı şeyleri bilinç altıma yerleştirmeye başladığımın da kanıtı olmalı bu. Biraz da çelişkili bir rüya. İki farklı erkekle birlikteydim rüyamda. Öncesinde eski sevgilim, tahmin edebiliceğiniz gibi.. Bişeyler konuşuluyordu. Uzanıp ağlıyorduk ikimizde. Canımdan can kopmuş gibi oluyordu. Sonra birden bütün acım geçiyor ve ben kalkıp kapıya doğru ilerliyordum. Kapıyı aralar aralamaz bi yarışma programına dahil oluyordum. Komik ve içini ısıtan bi program. Herkesde bisikletler ve yokuş tarzında bi parkurdan aşağıya doğru sürmemizi istiyorlardı. Sonra bi adam beliriyor ve beraber sürelim diyordu. Garip ama içimi ısıttı o adam benim. Yüzü hem tanıdık hem değil. Güzel şeyler olucak diyordu. Herkes bisikletlere binip sürmeye başlıyordu ve parkurun sonu mükemmel bir havuzdu. Herkes bisikletlerle havuza atlıyordu. Hatırladığım bunlar ama nasıl etkilediyse beni hala yüzümde o aptal gülümseme.. İyi şeyler olucak inanıyorum artık. Kötü günler, kabuslar bitti. O içimi ısıtan adam olucak yada olmuycak bilmiyorum. Beklemiyorum da kimseyi. Kendimi aşıyorum sadece. Ve mutluluğa bikaç adım kaldı. Biliyorum..
17 Nisan 2013 Çarşamba
depresiff..
Yazmıycam dedikçe inadına yazasım geliyor. Bloga yazıyorum sonra biraz müzik, doluyorum, tekrar yazıyorum.. Kısır döngü oluştu resmen. Durup İnsanlık nereye gidiyo abi ya diyesim var. Hoş desem de anlayacak kapasite lazım.. Düşünüyorum. Kimseye de değmez açıkcası. Benim bu kadar üzülmeme de değmez.. Son 3 yayın insanlık arkadaşlık vs bahsediyorum ama aklım hep ona kayıyor. Herkes siktir olup gitseydi de o kalsaydı diyorum. Sonra da birazcık anlayabilseydi kalırdı diyorum.. Böyle de gerizekalı depresif hallere giriyorum. Arkadaşmış, işmiş umrumda değil. Tek kalem, çizerim biter.. Ama , amalar var işte. Böyle durumlarda sadece huzuru bulmak istediğin bi adam var, ama yok. Hayatını bırak ortalıkta bile yok. Tıpıışş tıpıışş bütün yollar yine tolgaya dönücek. Avutucak, geçicek... Sıkıldım bu durumdan.. Çok sıkıldım.. Bian önce geçsin.. Hayatım düzene girsin.. Bende böyle zırvalayıp rahatlıcam diye uğraşmıyayım !!
Çok sessiz kaldım..
Son bir haftadır özellikle çok sessiz kaldım. Yedim, içtim, gezdim, eğlendim, çalıştım, uyudum.. Saatlerce güldüm. Umursamaz davrandım. Kendimi bile kandırdım. Benden gidenler hiçbi zaman umurumda olmadı. Hata yapanları tek kalemde sildim, içim acımadı.. Ya benim gittiklerim ? İçimde yitirdiklerim ? Tolga demişti. Konuş, ağla, içine atma, acısı sonra çıkmasın.. Sırasıyla yaşıycam bunları biliyorum. Adam tanıyor çünkü.. Önce konuşmaya başlıycam, sonra ağlayıp isyan edicem, sonra da acısı gayet güzel çıkıcak. Tolga bilir, ben ne zaman bunalıma girsem, ne zaman suratım düşse 3 saat konuşur. Nasıl beceriyo bunu bilmiyorum ama ne zaman derinden dertleşsek o 3 saatin sonrasında daha bi büyümüş hissediyorum kendimi. Yeri geldiğinde abi, yeri geldiğinde kardeş, abla, baba, arkadaş... Sanırım ona daha çok ihtiyacım var bu ara. Koşulsuz güvenen.. Her yaptığımın arkasında dimdik duran.. Anlayamadığım KÖTÜ niyetlerde birebir uyaran tek dostum.. Oldukça şanslıyım. Geriye bir avuç zaman.. Tüketip mutlu olucağım bir avuç zaman..
Yorgunluk
Birşeyler yazıp çizmem gerekiyor sanırım. Rahatlamak adına.. öyle bişey ki buna bile gerek duymuyorum artık. Dışardan izliyorum ve gülüp geçiyorum bazen. Bazense susup sabrımın son demlerine kadar kullanıyorum. Dişlerimi sıkıp geçmesini bekliyorum. Patlarsam kendim de dahil bütün ama bütün gemileri yakıcam, biliyorum... İnsanlık ve insanlar adına hissediyorum bunları. Zor zamanlarım. Olabildiğince eğlenmeye çalışıyorum. Olabilidiğinden de fazla eğlendirmeye çalışıyorlar.. Geçicek biliyorum.. Neler geçmedi ? Aşk, iş, arkadaşlık.. Hangisinin üstesinden gelmedim ki şimdiye kadar?? Öncelerde çok inattım, şimdilerde kendimin farkındayım.. Dilimin ucuyla özürler dilerdim.. İçten, bütün samimiyetimle diliyorum artık. Tolgayı da çok ihmal ettim bu ara. Biliyorum.. Yanımda kalan ender insanlardan bitanesi. Hataları fazla, benimde ona karşı öyle tabi.. Ama herşeye rağmen hala yanımda.. Bikaç kişi daha var yazmak istemiyorum. Önemli saydıklarımdan.. Yazmama sebebim ise sadece ve de sadece emin olmadan büyük konuşmak istememem.. Şimdiye kadar konuştum da noldu ki? Ne geçti elime.. Koca bi sıfır.. Kararlıyım.. Elimde kalan sadece bikaç kişiye sarılıcam dört elle.. Gerisi teferruat. Burayı da kim okursa okusun önemli değil. Yoruldum.. Bu zamanlarımda yanımda olanlar, toparlandığımda, iyiki yanındaydım diyecek olan insanlar, biliyorum.. Bu yüzden kendimi iyi hissedene kadar yazmıycam..
10 Nisan 2013 Çarşamba
Değişen Hayatlar..
Çook uzun zaman oldu yine blog sayfama uğramayalı. Aklımdaydı hep ama koşuşturmacadan bi türlü zaman bulup da yazamadım. Nelerr neler oldu bitti hayatımda.. Her telden değişiklik desek yeridir aslında. Aşk hayatımdan bahsetmeyeceğim artık. Kabak tadı verdi farkındayım.. Hem kime ne ki benim aşk hayatımdan ?? Emrecim okuyorsan artık bi zahmet sağ üst köşedeki kırmızı çarpı işaretine tıklayıver canım. Çünkü artık ağzımdan seninle ilgili tek kelime çıkmayacak. Boşuna değerli vaktini harcama buralarda..
Evet biçok değişiklik oldu hayatımda.. Kendimle ilgili güzel kararlar da aldımmm.. Pozitifleri yaşıycam artık inanıyorum.. Çalışmaya başladım. Tam 3 hafta oldu !!! Bu yüzden eskisi gibi yazamayacağım ama olsun. Belli bir düzene oturtucam ve eskisi kadar ihmal etmeyeceğim sayfamı. Hepinizi kocaman öpüyorum. Özellikle de newersoon :*
Evet biçok değişiklik oldu hayatımda.. Kendimle ilgili güzel kararlar da aldımmm.. Pozitifleri yaşıycam artık inanıyorum.. Çalışmaya başladım. Tam 3 hafta oldu !!! Bu yüzden eskisi gibi yazamayacağım ama olsun. Belli bir düzene oturtucam ve eskisi kadar ihmal etmeyeceğim sayfamı. Hepinizi kocaman öpüyorum. Özellikle de newersoon :*
18 Şubat 2013 Pazartesi
Unutmuşuz birbirimizi..
Nasıl unutmayalım tam 12 gündür pc ye doğru düzgün dokunmuyorum bileeeee... Neler neler oldu bir anlatmaya başlasam sanırım sabahı bulur. Kısaca özet geçiyorum sadece.. Emreyle barıştık !! İyi haberden başlamak istedim...... Kötü haber, eniştemin babası vefat etti.. Daha sonra tek tek ayrıntılı olarak yazacağım tabikide.. Kendimle baş başa kalamıyorum bu aralar. İhmalkar davranmaktan da nefret ediyorum.. Neyssseeeneee ben buyum diyorum ve en kısa zamanda sana bomba gibi dönüyorum sevgili blog sayfam :*
6 Şubat 2013 Çarşamba
Güzel bir günü daha geride bıraktık..
Çok güzel bir gündü bugün. Sanırım sabahki pozitif enerjim sayesinde bu kadar mükemmel geçti. Lunaparkta deliler gibi eğlendik, hayvanat bahçesinde saçmaladık, dinlendik.. Güya Tolganın kuzeni Enes'i avuttuk ama asıl bizim avunmaya ihtiyacımız varmış bunu da anlamış olduk. Sonra birden mangal planları yapılmaya başlandı. Acıktık ve yorulduk haliyle.. Saat biraz geç olunca tavuk döner bira ikilisinde karar kıldık :) Gayet güzeldi tadı felanda ooh miss... Sonra daa nehir kenarında ateş yaktıkk şarkı söyledik içtik zırvaladık güldük. Aşırı yorgunum ve şuanda Büşra dışarı çıkalım diye yırtınıyo !! Kıramıycam sanırım. Gebericem yorgunluktan ama yine de çıkıcam. Şimdilik bu kadar. Umarım en kötü günümüz böyle olur dostlarımla..
...
Seviyorum ne aptalca bi kelimeydi oysa. Sevmek geneldir. Sevebilirsin bi çiçeği, sevebilirsin köpeği yada bi nesneyi.. Sevmek nedir bilir misin ? Sevmek hissetmektir. Bi başka canlı veya nesnenin varlığını hissettikten sonra içinde duygularını beslemektir ona karşı.. Büyütmektir duygularını..
Hayır! Ben sevmiyorum seni. Nasıl sevebilirim ki ? Elimi tuttuğunda hangisi benim elim ayırt edemezken, tenime dokunduğunda sadece hücrelerime işlediğini düşündüğüm bi adamı nasıl sevebilirim? Özelden genele nasıl sürükleyebilirim ki seni o aptalca kelimeyle? Sevmiyorum inan bana. İliklerime kadar ısınıyorum sadece bi bakışınla. Öfken fırtınalar yaratıyor yüreğimde, korkuyorum, yine bize sığınıyorum. Ve sen vurdumduymaz adam. Sevmiyorsun beni. Sevemezsin. Her adımında hatıralarımız biliyorum. Her yutkunuşunda boğazında düğüm ismim ve ne zaman aynaya baksan gözlerinde hüzün. Tarifim tam yine. Seni, beni, bizi tanıyorum. Hiç sevme beni ama hep hisset olur mu??
Hayır! Ben sevmiyorum seni. Nasıl sevebilirim ki ? Elimi tuttuğunda hangisi benim elim ayırt edemezken, tenime dokunduğunda sadece hücrelerime işlediğini düşündüğüm bi adamı nasıl sevebilirim? Özelden genele nasıl sürükleyebilirim ki seni o aptalca kelimeyle? Sevmiyorum inan bana. İliklerime kadar ısınıyorum sadece bi bakışınla. Öfken fırtınalar yaratıyor yüreğimde, korkuyorum, yine bize sığınıyorum. Ve sen vurdumduymaz adam. Sevmiyorsun beni. Sevemezsin. Her adımında hatıralarımız biliyorum. Her yutkunuşunda boğazında düğüm ismim ve ne zaman aynaya baksan gözlerinde hüzün. Tarifim tam yine. Seni, beni, bizi tanıyorum. Hiç sevme beni ama hep hisset olur mu??
Blog Başlığım
Kendimle çelişiyor gibi görünmek istemediğim için bir açıklama yapma gereği hissettim. Evet küfür etmeyi bırakacağım. Ama asla blog başlığımı değiştirmeyeceğim. Neden diye sormayın çünkü onun yeri çok özel.. Yıllar önce bir arkadaşım ben birisi için üzülürken gözlerimin içine baktı ve 'Siktiğimin hayatında soktuğumun herifleri yüzünden üzülücek kadar güçsüz değilsin sen' dedi. Ve ben o gün bu gündür aşk konuları için kendimi parçalıycak kadar üzülmüyorum. Kırılıyorum ama yine kendi kendimi tedavi edebiliyorum. Blog başlığım ona ithafen hep ama hep kalıcak..
Küfür Aşırı Ayıpmış Meğersem..
Sabah oldu, güneş doğdu laylaylomm. Burnuma çiçek kokuları gelmiyor çünkü apartman dairesindeyiz ama kuşlar cıvıldıyor laylaylom. Ben böyle ne saçmalıyorum acaba laylaylom..
Evet ben böyle saçmalamaya başlamışsam kesinlikle mutlu bir sabahtır ve yine kesinlikle huzuru yakalamışımdır. Balkona çıktım ve üşümedim !! Ciğerlerime o tertemizz havayı çektim ve kahvemden bir yudum aldım :) Sonrasında suratımda oluşan o aptal gülümsemeee !! :) Sokağımıza baktım ve bir yığın anı ! Hepsinde mutluymuşummm ve çocukluğuma dair hiç kötü anım yok :) ( Kötü yok evet bazen şapşallığımdan utandığım anılarım var ama onları da seviyorumm :) ) Anı demişken benim çocukluk anılarımı kesinlikle ablamdan dinlemelisiniz. Mükemmel yorumuyla karnınıza ağrılar sokabilir, gülmekten çene kaslarınızı bi süre kullanmak istemeyebilirsiniz.. O derece yani.. Bu kadar mükemmel bir sabahı yaşarken şükrettim. İyiki ben benim yea dedim ve gevşek gevşek güldümm :) Tanrımm ben olmasaydım arkadaşlarım napardı acabaaa ?? Bu kadar egoistlik yeter. Sonra durdum dedim ki kendime ben niye küfür ediyorum lan ? Affedersiniz lan da bir argo ama hafif en azından küfürlere göre öyle değil mi ? Neyse düşündüm düşündüm ve ben ergenkene bozulan arkadaş çevremden olduğu kanaatine vardım. Sigaraya da onlar yüzünden başlamıştım zaten. Pis arkadaşlar :( Sonraa dedim ki kendime kızzımm sende hiç akıl yok mu bırak şu küfürü. 'Bu ne amk ya' yerine 'Bu ne canım ya' diyebilirsin sonuçta dedim. Doğru demiş miyim ? Evet demişim. Bu güzel kararımdan ötürü de kendimi kutluyorum. Uygulama sırasında baya baya zorlanacağımın farkındayım. Ama küfür etmeyi bırakmak için de elimden gelenin fazlasını yapacağım artık. Kabak tadı verdi ve kız gibi davranmak istiyorumm !! Hem küfür de aşırı ayıpmış meğersem !!
Evet ben böyle saçmalamaya başlamışsam kesinlikle mutlu bir sabahtır ve yine kesinlikle huzuru yakalamışımdır. Balkona çıktım ve üşümedim !! Ciğerlerime o tertemizz havayı çektim ve kahvemden bir yudum aldım :) Sonrasında suratımda oluşan o aptal gülümsemeee !! :) Sokağımıza baktım ve bir yığın anı ! Hepsinde mutluymuşummm ve çocukluğuma dair hiç kötü anım yok :) ( Kötü yok evet bazen şapşallığımdan utandığım anılarım var ama onları da seviyorumm :) ) Anı demişken benim çocukluk anılarımı kesinlikle ablamdan dinlemelisiniz. Mükemmel yorumuyla karnınıza ağrılar sokabilir, gülmekten çene kaslarınızı bi süre kullanmak istemeyebilirsiniz.. O derece yani.. Bu kadar mükemmel bir sabahı yaşarken şükrettim. İyiki ben benim yea dedim ve gevşek gevşek güldümm :) Tanrımm ben olmasaydım arkadaşlarım napardı acabaaa ?? Bu kadar egoistlik yeter. Sonra durdum dedim ki kendime ben niye küfür ediyorum lan ? Affedersiniz lan da bir argo ama hafif en azından küfürlere göre öyle değil mi ? Neyse düşündüm düşündüm ve ben ergenkene bozulan arkadaş çevremden olduğu kanaatine vardım. Sigaraya da onlar yüzünden başlamıştım zaten. Pis arkadaşlar :( Sonraa dedim ki kendime kızzımm sende hiç akıl yok mu bırak şu küfürü. 'Bu ne amk ya' yerine 'Bu ne canım ya' diyebilirsin sonuçta dedim. Doğru demiş miyim ? Evet demişim. Bu güzel kararımdan ötürü de kendimi kutluyorum. Uygulama sırasında baya baya zorlanacağımın farkındayım. Ama küfür etmeyi bırakmak için de elimden gelenin fazlasını yapacağım artık. Kabak tadı verdi ve kız gibi davranmak istiyorumm !! Hem küfür de aşırı ayıpmış meğersem !!
Okuyaalııımmmmm
Çok güzeelllll :) Okumak için biriken baya bayaa kitabım olmuş ve ben hayat kargaşasıyla farkına bile varamamışımm !! Kocaman bir alışık istiyorum kendime. Yeni çıkan kitapları da takip etmeyeli baya bayaa olmuş.. En son okuduğum kitap pucca - allah beni böyle yaratmış.. Mükemmel bir kitaptı soluksuz okudum resmen. En son sabaha karşı son sayfaları ağlayarak okuduğumu hatırlıyorum. Ve etkisinden de çıkmam baya baya zor olmuştu.. Öncelik sırasına göre kitaplarıma yarın başlıyorum. Çok ara vermişim Çokk !!
4 Şubat 2013 Pazartesi
Uyku Merve'yi siker..
Lan gene mi bunalım aq. Bak küfürlü yazmaya başlıyorum farkındamısınn ?? 2 gündür uyanık kaldığım saat sayısı 8 lan !! Annemin deyişiyle ' Uyku seni sikiyo gızım ' beni tanımlıyor sanırım bu ara.. 3 gün uyumucam ben o uykuyu da depresyonu da bi sikicem o olucak... Lannn beni bana geri verin istemiyom uyumak artık.
3 Şubat 2013 Pazar
Hayat Seni Erken Sobeledi !!
Bugün günlerden Tuğçe.. O kadar çok düşmüşüm ki kendi derdime.. Kim doğmuş, kim ölmüş ruhum duymuyor.. Sabah çok erken uyanmıştım dün. Biraz da kırgınlık vardı üzerimde.. Akşamüstü tv izlerken koltukta uyuyakalmışım.. Gece uyandım haliyle.. Sonra herzamanki gibi koca bir demlik çay ve bilgisayarımla başbaşa kaldım.. İnternette gezinirken neden bilmiyorum birden takvimi açtım başladım boş boş bakınmaya. Ocak ayına geri dönüyorum olmuyor, mart ayına geçiyorum olmuyor. Nisan ayına gelip doğum günümün hesaplamasını yapıyorum felan... Normalde tarihle ve saatle çok da alakam olmaz benim. Takvimi kullandığım tek yer ise regl zamanlarıdır genelde.. Neyse birden içimde bir ürperti ve 3 Şubatta takılı kaldım ben. Evet tamda tahmin ettiğim gibi.. Tuğçe bu dünyaya veda edeli 4 yıl oldu bugün. Herşey dün gibi hafızamda.. 4 yıl önce bugün tamda bu saatlerde hiçbişeyden habersiz orda burda geziyordum ben.. Tuğçeyse kendiyle hesaplaşıyordu son kez muhtemelen.. Bütün gün deli gibi eğlenmiştim o gün. Soğuktan parmaklarım donmuş akşam üzeri eve dönmüş, sobaya yapıştırmıştım o donan parmak uçlarımı... Ben bir parça sıcaklığı isterken vücuduma o huzuru arzuluyordu.. Hissedemedim. Çok boşlamıştım. Hatta unutmuştum Tuğçeyi... Okullar kapanmıştı ve tatilin tadını çıkarmaya çalışıyordum.. Sobanın kenarında annemle, yengemle konuşurken annemin telefonu çaldı. Açtı annem ve baya baya suratı düştükten sonra döndü bana, 'Tuğçe intihar etmiş Merve' dedi. Yutkundum. Ölmemiş ama hastanedeymiş diye geçiştirmeye çalıştı. Sonra bir telefon daha.. Tuğçe ölmüş. Beynimden kaynar sular indi, elim ayağım heryerim titremeye başladı ve evet düşünemiyordum. Hala içimden 3 5 tane hap içmiştir ölmemiştir diyordum kendime.. Yakıştıramıyordum ölümü ona.. Nasıl yakıştırabilirdim ki ? Küfürlerine tahammül ettiğim tek insan.. Sırf iyi olsun diye gecelerce dertleştiğim insan.. Bu vurdumduymazlığıma rağmen hassasiyet gösterdiğim tek insan !! Ağlamaya başladım. Bağırdım. Kırdım. Döktüm. Çıktım dışarı hemen. Telefonlarım susmak bilmiyor. Bense konuşacak mecalde değilim. Köşeyi henüz dönmemiştim ki Berkan belirdi. Arabanın kapısını açtı ve sadece oturduğumuı hatırlıyorum. İkimizin de ağzını bıçak açmıyor. O da mahvoldu bu haberle biliyorum çünkü beraber uğraştık Tuğçeyle. Ben insanlarla Tuğçe için savaşırken tek destekçimdi o. Elinden gelenin kat be kat fazlasını yapmıştı Tuğçe için. Ama güçlü görünmek zorundaydı, beni toparlamak ona düşüyordu.. Farkındaydım. Güçlü olmak gibi bir niyetim asla olmadı benim. Ağladım. O sustu. Hastaneye gitmek istedim.. Tolganın yanına... Ablamdan gelicek telefona göre hareket ediyordu ve pastaneye götürüp bekletti beni. Beynini yiyordum herkesin gidicem diye. Ortalığı ayağa kaldırıyordum ama nafile. Karşı gelmek, kaçmak imkansızdı. Gerçeklerle ne kadar geç yüzleşirsem o kadar kolay atlatırım diye düşünüyorlardı, atlatamadım.. Ne kadar zaman sonraydı bilmiyorum ablam aradı ve beni oraya götürmesi gerektiğini söyledi Berkan'a.. Gittik. Dışarıda kantinde oturuyordu herkes. Ablama söz verdiğim gibi güçlü görünmeye çalışıcaktım.. Tolganın yanına girdim, başsağlığı diledim ama o ben değildim sanki. Daha da kötü olduğumu farkettikleri an eve götürdüler beni. Gece kaç kere sinir krizi geçirdim kaç kere sakinleştirici yaptılar hatırlamıyorum. Ertesi gün gözümü açtığımda ikindi ezanı okunuyordu ve cenazeye geç kalmıştım.Babam taksi bulup geldi, beni yetiştirdi mezarlığa, gittik, defnettik derken farkına vardım.. Gerçekten de gitmişti bu dünyadan.. Vicdan azabım yakamı bırakmıyordu. Bunu atlatmam 2 yılımı aldı.. 1 yıl hiç durmadan ağlama ve diğer yıl da kabullenme süreci. Koca 2 yıl. Kabullendikten sonra birdaha asla aynı Merve olamadım ben. Ağlayamadım ölenlerin arkasından. İçimi acıtamadı derinden hiçbişey. Bunları yazarken hissettiğim tek şey burnumdaki o lanet olası sızı.. Keşke bikaç damla gözlerimden dökülse ve rahatlasam diyorum bazen kendime ama hep bişeyler engel oluyor. Tam 4 yıl oldu ve bak biz sensiz hayatımıza devam ediyoruz Tuğçe.. 2 yıl ağladık 3 yıl ağladık yada 5 yıl.. Ne yapmamızı bekliyordun.. Tabiki sızın kaldı ama üzülemiyoruz artık. Seninle konuşurdum hep geceleri mezarlığa gelip. İçip içip ağlardım.. Bak onlar da yok şimdi. Herkes hayatına devam ediyor. Değer miydi demiyorum sana. Değmediğini hep biliyordun. Biranlık duygu patlaman yüzünden bu yaşanılası mükemmel hayattan alıkoydun sen kendini.. Hayallerini, umutlarını, aşklarını çaldın kendinden. Tabi eğer intihar ettiysen... Kurcalamak istemiyorum. Çünkü kurcaladıkça beynimi yiyorum. Kızgınım sana hala. Bütün emeklerimi boşa çıkardın.. 3 kuruşluk insanların diline düşürdün ve sorumlu hissettirdin bana. Vicdanım yüzünden kendimi unuttum ben.. Koca 2 yılımı çaldın ömrümden. Bütün bir ömrünü çaldın kendinden.. Bilirsin ben herzaman toparlarım.. Ya sen ? Bittii işte.. Bundan sonraki tek dileğim orda huzurlu olman.. Başka bişey gelmiyor elimden.. Senin de söylediğin gibi
Hayat Seni Erken Sobeledi !!
Hayat Seni Erken Sobeledi !!
29 Ocak 2013 Salı
kendine defalarca kızsan da çaresi yok. yarım saat bile o kadar çok değiştiriyor ki hayatında. göze alamadığın şeyler gün gelip yakıyor canını. öyle zamanlarda sadece gitmek istiyorum bu şehirden. allahın siktir ettiği yere hemde.. komik geliyo bide ya. çok komik. ciğerimi bilen adam konuştuğum cümleleri algılayamıyo. hala kötü düşünemeyen beynimi sikeyim ben ta. safsalaklığım doğuştan evet. hiç bişey bilmiyorum, düşünemiyorum.. bildiğim tek bişey varsa da insanların sadece nefretlerimi arttırması.. iki kötü olay. 1 saatlik güzel anılar. sonrası berbat bi gece. uykusuz olduğum halde sinirden uyuyamama ve bi sürü çelişki. bana yine bişey olmaz. keşkelerim artar o kadar. keşke güvenmeyen bi adamla sadece hissettiklerime dayanarak bişeye başlamasaydım da bu konuma düşmeseydim. hakettim evet. belkide daha ağırlarını. nyse ya okur felan bunu da kasıyorum zaten yeterınce daha fazla yazmıycam. kapana kısıldım hepsi bu. artık sikseler kimseyi se-ve-mem!
26 Ocak 2013 Cumartesi
Susuyorum Hala
Bugün biraz daha duygusalım sanki.. Patlama noktası yaşayacak kadar olmasa da içimin daraldığını, gözlerimin uzaklara daldığını, dolduğumu hissedebiliyorum.. Zamana bırakıyorum herşeyi ama geçen tek şey gerçekten de zaman.. Hatta geçemeyen, geçmesini bekledikçe can yakan zaman.. Müzik dinliyorum kar etmiyor.. Söyle sen nasıl öğrendin unutmayı diyor.. Nasıl ha ? Bilmiyorum ki hiçbişeyin cevabını. Yine herzamanki gibi mantığımı kullanıp daha az yara alarak yırtmaya çalışıyorum..Hayatı ıskalama lüksüm yok ki benim. Deneme yanılma gibi lüksüm yok. Yeterince kırıldım, yeterince parçalandım.. Yaralarım kabuk bile bağlamadı henüz.. Yanlız kalmalıyım herşeyden uzaklaşmalıyım.. Yine iş başa düştü.. Kendi kendimi tedavi etmek zorundayım.. Beklersen yaralanırsın demişti ablam. Evet bişeyler bekledikçe daha çok kırılıyorum bu hayatta... Beklemiyorum.. Neyseki oyalanıcak bi dünya şey var şimdilerde.. Biraz iyi şeylerden bahsetmek istiyorum. Dil programımda level 1 bitti sayılır kaldı 4 level. Şimdilik en azından anlayabiliyorum ki bu benim için çok güzel bi gelişme.. Bu yaz tatiline kadar bitmiş olur 2 dil umarım.. 8 tane felan kitap birikmiş okumam gereken ve ben o öyleydi bu böyleydi derken ihmal etmişim.. Biticek onlar !! En güzeli de internetteki işime geri dönücem.. Bikaç tane reklam kuponu buldum. Büyük risk almayan büyük kazanamazmış öyle değil mi ?? En önemlisi de KOSGEB.. Kursuna katılıcam ve bu sene sonuna kadar sertifikayı elime almış olucam. İlk hedef bu. Kurs için yanıp tutuşuyorum desem yeridir. Ah Viyana !! Seninle kurduğum hayaller de seneye şubata erteleniyor.. Maalesef seneye kavuşucazz.. Şimdilik benden bu kadar.. Söylemek istediğim biçok şey dilimin ucunda aslında ama ben yutmayı tercih ediyorum. Müziğee devammmm
24 Ocak 2013 Perşembe
Huzur
İçimde tarifsiz bir huzur var.. Uzun süredir hissetmediğim ve çok özlediğim o eşsiz duygu.. Ciğerlerime kadar çektiğim o deniz havasıyla bütünleşirken yine de bi tarafım buruk.. Tadını çıkarıyorum şimdilik sadece anın.. Hissedebildiğim kadar yaşıyorum, hissedemediğim kadar ölüyorum.. Hissedemediğim kadar..
Bi Doz Demişken..
Bi doz. Bu kelime önceleri hep korkuturdu.. Sonuna getirilen kelimeler umurumda bile olmaz, dinlemezdim.. Korkardım sadece.. Şimdilerde çok kullanıyorum. Bi doz ceceli, bi doz duman.. Dinlenmeli mutlaka her gün.. İticiydi bu kelime önceleri. Fazla kıroydu.. Hayata bakış açım ? Çok farklıydı !! İletişim desen sıfırdı. Şimdilerde konuşup paylaşmaktan yanayım. Gevezelik değil de sorsunlar mesela.. Ablam gibi girebilmeli insanlar kanıma.. Neyi nerde nasıl soracağını bilmeliler.. İletişim kurmayı becerebilmeliler !! Ben bir ömür çözemiycem sanırım tam anlamıyla.. Bir ömür bi dozdan korktuğum gibi korkucam bazı kelimelerden.. Altındaki niyete değil de hep üzerindeki etikete bakıcam.. Bu huyumdan da kurtulmalıyımmm...
Hiç pes edeeerrmiiyyiiiizzz ??
Bu şarkılar kesinlikle bana garezine yazılmış olmalı. Youtube beni sinir etmesene !! Demet Akalın Türkan dinlerken niye kenardan Ahmet Kaya ya bağlıyorsun ? Şakamısın !! Slow dinlemiycem dedikçe niye inadına davranıyorsunn ? diyemiyorum tabisiiii.. Neden ? Bunalıma meyilli bir ruh haline sahibim. Ne güzel de yazmış adam diye devam ediyorum sadecee.. Geceye bir doz Mustafa Ceceli alarak devam etmek istiyorum.. Sıradaki parçamız BEKLE .. Bu adama ölünür.. !
Saatler kaldı
Boşlukta geçen son günüm bu artık.. Hatta son saatlerim..! Evvett ablammm vee abimmm geldi artık.. Şuanda kuşadasında panpişiyle gezmekteleerr ve bende yarınn sabahh kavuşucam onlaraaa... Zaman hemen geçmelii çünkü burnumda tütüyorlar.. Geçenlerde gördüğüm o aptalca rüyadan sonra kesinlikle sarılabilmeliyim doyasıyaa.. Ablama anlatıcağım o kadar çok şey birikti ki.. Nefes aldığımı hissedebiliyorum kesinlikle.. Şu 5 saat geçsin ve ben koyulayım yollara..
Bazı Şeylerin Sonu
Blog adresim de benim gibi yeterince laçkalaştı artık.. Bundan sonra muhtemelen biraz daha dikkatli ve kasarak yazmak durumundayım diye düşünüyorum. Duygu patlamalarında yazmamak çözüm olabilir belkide..
5 Ocak 2013 Cumartesi
Sinir , Sinir , Sinir
Şu son günlerde bendeki sinir de geçmek bilmiyor arkadaşım ! Sürekli atar yapıyorum, önüme geleni parçalamak istiyorum, herşeyi yanlış anlıyorum yada anlayamıyorum, bide gecelerce düşündüğüm o adamın etini kemiklerinden ayırmak istiyorum...! Lime lime doğrasam anca rahatlayacağım.. O derece !! Dengem alt üst oldu, psikolojim bozuldu.. Başka açıklaması yok bunun.. Normal şartlarda mümkün değil ya olayları bu kadar kafama takmam.. O kadar geniş, o kadar rahat bir insanım ki dünya yansın bitsin elimde sigaram izlerim.. Yakın çevrem de beni böyle kabullenmiş durumda zaten, bu yüzden çok sorumsuz ve vurdumduymazdım... Bana neler oluyor gerçekten merak ediyorum ve kendimden korkuyorum artık. Böyle giderse ya birileri elimde kalıcak yada kendime zarar vericem. İyi değil bu sinir ya yedi beynimi, çürüttü beni resmen.. Muayyen günümde de değilim ki çikolata yesem sinir stres geçse mutlu olsam... Şaşırıp kaldım. Buraya yazmaktan başka birşey gelmiyor elimden.. Yazıyorum ve rahatlamaya çalışıyorum.. Belkide kafayı yiyorum mk, bilmiyorum..
Emre Al Canım Götüne Sok !
En masum halimle ben oturup adama şiirler yazayım, o da alttan alttan laf sokuşturmaydı, ezmeydi uğraşsın.. Bende tam salağım ha. Bok var gibi herşeyde iyi niyetli olup kalbimi bozmuyorum. Ulan boz bikere.. Bikere de şu aşk konularında fesatlık düşün, altında bişey ara !! Yok illa bi yicem ben o darbeyi hayatımı sikicekler ondan sonra anlıycam.
Al sana yazmıştım bunu götüne sok, içimde kendi kendini bitiriyorsun çünkü artık..!
Yaşayamadım seni hiç.. Bilirsin sevmem ben yarım kalan hiçbişeyi.. Sırf erken uyanmadım diye çalışmadığım dersler, sırf o anda gidemedim diye hafızamdan sildiğim şehirler var, bilirsin.. Tuttuğunu koparan, inadım inat, cadı ve çok garip bi yapım var bilirsin.. Hayatta böyleyim, bilirsin.. Peki ya aşk? Kokumu bilmiyorsun mesela.. Ağlarken ne kadar çirkin olduğumu da bilmiyorsun.. Pilav yaparken ya tutmazsa diye sürekli saate bakan tedirgin bakışlarımı görmedin hiç.. Uykumda soru da sormadın bana hiç.. Çünkü uykumda konuştuğumu da bilmiyorsun.. Üşengeçliklerimi, kıskançlıklarımı, sevmelerimi bilmiyorsun benim.. Sevişmelerimi de.. Evet bende bilmiyorum seni.. O kadar bilmiyorum ki elimi tuttuğun an dönüp duruyor belleğimde.. Rakıyı ne kadar seviyorsun bilmiyorum mesela? Sevmenin de bir yeterincesi vardır çünkü.. Hayallerini bilmiyorum senin, durgun bir hayatı sevdiğini hele, hiç ama hiç bilmiyorum.. Az biraz biliyorum , kat be kat bilemiyorum.. Seviyor musun? Yarım kalan bişeyi, sende benim gibi sevebiliyor musun ?
Sevme amkdumun salağı seversen şerefsizsin ! Bende sevmiyorum artık !!
Al sana yazmıştım bunu götüne sok, içimde kendi kendini bitiriyorsun çünkü artık..!
Yaşayamadım seni hiç.. Bilirsin sevmem ben yarım kalan hiçbişeyi.. Sırf erken uyanmadım diye çalışmadığım dersler, sırf o anda gidemedim diye hafızamdan sildiğim şehirler var, bilirsin.. Tuttuğunu koparan, inadım inat, cadı ve çok garip bi yapım var bilirsin.. Hayatta böyleyim, bilirsin.. Peki ya aşk? Kokumu bilmiyorsun mesela.. Ağlarken ne kadar çirkin olduğumu da bilmiyorsun.. Pilav yaparken ya tutmazsa diye sürekli saate bakan tedirgin bakışlarımı görmedin hiç.. Uykumda soru da sormadın bana hiç.. Çünkü uykumda konuştuğumu da bilmiyorsun.. Üşengeçliklerimi, kıskançlıklarımı, sevmelerimi bilmiyorsun benim.. Sevişmelerimi de.. Evet bende bilmiyorum seni.. O kadar bilmiyorum ki elimi tuttuğun an dönüp duruyor belleğimde.. Rakıyı ne kadar seviyorsun bilmiyorum mesela? Sevmenin de bir yeterincesi vardır çünkü.. Hayallerini bilmiyorum senin, durgun bir hayatı sevdiğini hele, hiç ama hiç bilmiyorum.. Az biraz biliyorum , kat be kat bilemiyorum.. Seviyor musun? Yarım kalan bişeyi, sende benim gibi sevebiliyor musun ?
Sevme amkdumun salağı seversen şerefsizsin ! Bende sevmiyorum artık !!
Hissedemiyorum..
Mutlu muyum, mutsuz muyum, hissedemiyorum..
Mutsuz olmamı gerektirecek bir durum yok aslında.. Gönül meselelerini saymazsak tabi.. Nedense onları saymıyorum, çünkü yıllardır bir adama aşıktım ve ayrı olduğumuz halde bu beni mutsuz etmiyordu. Alışmıştım, o, beni mutsuz edemiyordu..
Hayatla fazlasıyla barışıktım çünkü.. Her türlü rezilliği yaşadım o adamda yine de pişman olmadım.. Bunlarla büyüdüm dedim.. Evet onunla büyüdüm, onunla değiştim.. Ama şuanda, mutsuz muyum onu bile bilmiyorum.. Rahatım yerinde, dostlarım yanımda, arkadaşlarımla problemim yok, ailemle aram süper ötesi iyi ve bende bi eksiklik var gibi.. puzzle misali bi parça eksik.. Bulamıyorum.. Bu aşk değil onu biliyorum.. Çok farklı birşey.. Umarım hemen geçer..
1040 TL Burs Götümüze Girdi !
Siktiğimin hayatında, Soktuğumun herifleri değil !! Soktuğumun kyk'sı asıl. Bok vardı da yatırdınız dimi 1040 tl.. Bok vardı da ab bursu bilmem ne diye öğrenci milletini dolandırdınız. Kan beynime sıçradı resmen. Ağzımdan ateşler fışkırdı derler ya heh işte aynen öyle oldu. Sırf yapılan 20 lira zamların üzerine yatmak için harcadığınız 20000 öğrenci var farkındamısınız ?? Öğrenci lan bunlar öğrenci.. Nerden bilicek elinde para tutmayı... Öğrenci demek heryere borcu olan adam demek, paranın geldiği gibi gitmesi demek.. Madem böyle bir bok yiceksiniz para yatmadan açıklama yapsanıza arkadaşım !! Niye aradan 1 hafta geçtikten sonra saçma sapan bi açıklama yapıp milletin sindirmesini bekliyorsunuz ? Neden ben cevap vereyim, Hepiniz şerefsiz göt heriflerin önde gidenisiniz de ondan ! Hepinizin amına koyayım ta ben !!
Hüsran
Çatlardım zaten mesaj atmasaydım.. Kesin çatlardım.. Niye öküzlükden çıkıp duygusala bağladıysam bok var gibi.. Tamam seviyorsun felan da kızım hiç mi akıl yok sende amk durduk yere tamda bok var gibi gecenin bir köründe uyuyor musun mesajına ümitlerini bağlıyorsun. Uyumuyormuş adam, çizim yapıyormuş, öğrendin ne geçti eline ? Birkaç salak espri yaptınız. Sonra bölmiyeyim ben, sen çizim yap dedin. O da aynı öküzlüğüyle eyv yeğen dedi. Aldın mı cevabı mal aldın mı... Durup durup beynimi yerim artık ben.. Hem ne malum ya adamın seni hala unutamadığı.. Sonuçta gam'ın tahminiydi o.. Bence hala birşeyler var dedi diye aşık ölüp bitiyor değildi herhalde dimi.. Sinirleniyorum. Kendime çok sinirleniyorum.. Adamın yaptığı her harekete bir anlam yükleme huyumdan da nefret ediyorum. Gece gece uykumu kaçırdım, kendi kendime sinirlerimi de oynattım düşünüp durayım artık şu şöyle miydi bu böyle miydi diye. ooofff içim daralıyor.. Neyse bu da attığım ilk ve son mesajdı zaten. Daha da atmam. Ben anca burada oturup yazar çizerim işte.. Bu aşk da böylece mazi olur gider.. Kimleri bitirmedim ki zaten.. Yitip gider bu da zamanla.. Size bir dost tavsiyesi, ' Sakın ama sakın benim kadar aptal aşık olmayın.. Aşıksanız bile paçayı kurtarmaya bakın.. Olan psikolojinize olur başka bişey değil.. Sonra oturup kukuman kuşu gibi düşünür durursunuz..' Sanırım bana da bir bardak soğuk su arkasından da nescafe iyi gelicek.. Ne de olsa uyku haram bugün yine..
İçimden Git Artık..
Hissettiklerim ne ? Nasıl da çarpıyor kalbim. Az önce kankeytayla konuştuk. Unutmuştur diye düşünüyordum, unutmamış.. Hala bişeyler hissediyormu sence bana karşı? dedim.. Duymak istediğim, aynı zamanda duymak istemediğim tek cevaptı bu benim için.. Sonuç olumsuz olsaydı çöküşleri yaşardım. Şükürler olsun ki seni soruyo hala hissediyor bence dedi.. İçimde nasıl çocuksu bi sevinç doluverdi anlatamam! Sonra da herzamanki gibi o odunsu mantığım... Saçmalama merve, yapamazsın merve, geri dönüşü yok merve, sana hiçbi zaman güvenmiyecek merve... Beynimi yedim yedim yedim ve bastırdım bütün heyecanımı.. Unutmalıyım.. Kurtuluşu yok.. Henüz psikolojimiz bile yerinde değilken nasıl olur da birbirimiz için savaşabiliriz ki ?? Evet Emre sen hazırmısın ? Bana ayrılalım dediğimde aşabiliriz demiştin ? Aşabilirmisin gerçekten benim için.. Ben herşeyi tek başıma göğüslemeye hazırdım, tek bi adım bile atmadın ki nasıl aşabiliriz dersin ? aşamayız.. Kızamıyorum sana.. Baştan uyardın beni güvenemem bu benim problemim dedin ve bende seni olduğun gibi kabullendim.. Hatalı olan benim zamanla güvenirsin diye bekledim ve hep bunu umut ederek çabaladım, olmadı.. İlk sarsıntıda yıkıldık.. Üstelik o kadar yaraladı ki bu beni, o kadar çok yıprattı ki... O günden beri ben eski ben değilim. Nazilliye gittiğimde sokakta insanların yüzüne nefretle bakıyorum artık.. Bitişimizden herkesi sorumlu tutuyorum.. Suçlu olan sen değilsin, belki de benim.. İnsanlara kendimi doğru tanıtamadığım için, hakkımda kötü düşündükleri için yada ne bileyim kodumun memleketinde sırf babam bana her şekilde güveniyor diye bu kadar rahat davrandığım için.. Sana söyleyemediklerim için de o kadar pişmanım ki.. Bana inan diyemedim. Bikaç gün önceki gibi sıkıca sarılamadım son kez !! Buz gibiydi yüzün, parçalandım, içimde fırtınalar koptu ama yüzüne bakarak bile ağlayamadım.. Farkında mısın fazlasıyla duygusallaştım.. Önceleri böyle değildim. Kimse benden önemli değil derdim.. Rüya gibi bişeyi yaşattın bana ve egoistliğimden tut bencilliğime kadar herşeyimi değiştirdin. Farklıydın bende.. Hala farklısın.. Özlüyorum.. Deli dolu yaşadığımız o saatleri çok özlüyorum.. Ama herşey için çok geç, biliyorum..
Fesatlanmak Kanımda Var !
Gelelim gerçek kimliğime.. Acı ama gerçek.. Aşırı fesat bir insanım !! Lanet girsin ya harbiden lanet girsin.. Tee yıllar önce küstüğüm bi kankam vardı.. Az önce facebookda dolanırken şeytan dürttü ve girdim profiline. Amk kaşarı herkese açık paylaşmış fotoğraflarını ve deli gibi kilo vermişş !! Sinirden onun o sıska bacaklarını çatıır çaatıır kırabilirim gibi hissettim.. Sonra bi baktım alıcı gözüyle saçları uzamış, güzelleşmiş, hanım hanımcık bişey olmuş.. Evlendi ve çocuk bekliyo aynı zamanda.. Bilmem anlatabildim mi ?? Bide bana bakalım. Hala o koca göbbeğim yerinde sayıyoo.. Bence popomun gideri var ben seviyorum onu ama bu ayı gibi olduğum gerçeğini değiştirmez !! Yüzüm güzel ama saçlarım bokum gibi.. Anlatabiliyormuyum? Aşırı kıskandım karıyı ya. Lanet girsin bütün düşmanlarıma oldu mu.. Lanet girsin..
Anılarım !!
Bu yazıcak olduğum dizeleri zamanında onu düşünerek yazdığım için o kadar pişmanım kii.. Saf, tertemiz duygularımın bu kadar karaktersiz bir adam tarafından kirletilmesi, anı olarak kalamaması, ne zaman aklıma gelse nefretle anmam...
O kadar pişmanım ki, ben hep içimde biryerlerde tertemiz kal istemiştim.. Gerçek yüzünü keşke göstermeseydin de ben hep ayrıldıktan sonra, bazı gerçekleri görene kadar (!) nasıl mükemmel bir adam olduğunu, seni nasıl sevdiğimi, neler yaşadığımı gururla anlatabilseydim.. Keşke içimde kendi kendini kirletmeseydin.. İşte o zaman saygı duyup, insan yerine koyabilirdim.. Yüreğimden kopup gelen, gözbebeğim dediğim mısralarımın milyonda birini hakedebilseydin keşke.. Keşke diyorum çünkü ne zaman eskilerden yazdığım bikaç mısra takılsa gözüme, berbat sahneler gözümün önüne geliyor ve ben iğrenerek hatırlayıp nasıl sevmişim de yazmışım diyorum.. Hayattaki en büyük pişmanlığımsın...
(Söylemeden geçemiycem. Ne kadar nefret ediyorsan o kadar büyütüyorsun içinde derler ya.. Yada nefret aşkın göstergesidir derler. Külliyen yalan, inanmayın ve kendinizi kandırmayın.. Nefret sadece nefrettir ve karşı taraftan tiksinmektir.. Pişmanlıktır.. Hepsi bu.. Manasız anlamlar yüklemeyin.)
O'na yazdıklarım..
*Ben o adamı sevdim.. Sonbahardaki adamı.. Ben o adamı özledim.. Ayazın ortasında bile gülüşüyle içimi ısıtan adamı..
*Aşk, yürekle dil arasında ince bir çizgi. Yalnız yürekte yaşamak yetmiyor, ancak dile dökülünce karşıdaki için anlam kazanıyor. İşte o çizgiyi aşamadık biz.
*En safıda benmişim bu evrenin... Bi var bi yok masallar gibi... Olmasam farkımda olunmazmış, olsam ayrı bi bela!
*Seviştiğim adamlara kızma lütfen.! Gözlerimi kapattığım anda hepsi, hepsi sen..! (Saflığımı severdin dimi ? Nasıl da güzel yakmıştım bu yazdıklarımla canını...)
(kızgınlıkla yazılan bir yazı daha..)
*Yarım kalmış bişeylerr...
Yarım kalmış sevdalarr...
Yarım kalmış bir sennn...
Özlemlee...
Ve büyük bir aşkla...
Aynı umut ışıklarıylaa...
Devam etmeyi bekleyen,
Bir dee, ben..!
*Birgün karşı karşıya geldiğimizde, birbirimize, sevmiş gibi bakmak yerine ölmüş gibi baksak ne hoş olur..!
O kadar pişmanım ki, ben hep içimde biryerlerde tertemiz kal istemiştim.. Gerçek yüzünü keşke göstermeseydin de ben hep ayrıldıktan sonra, bazı gerçekleri görene kadar (!) nasıl mükemmel bir adam olduğunu, seni nasıl sevdiğimi, neler yaşadığımı gururla anlatabilseydim.. Keşke içimde kendi kendini kirletmeseydin.. İşte o zaman saygı duyup, insan yerine koyabilirdim.. Yüreğimden kopup gelen, gözbebeğim dediğim mısralarımın milyonda birini hakedebilseydin keşke.. Keşke diyorum çünkü ne zaman eskilerden yazdığım bikaç mısra takılsa gözüme, berbat sahneler gözümün önüne geliyor ve ben iğrenerek hatırlayıp nasıl sevmişim de yazmışım diyorum.. Hayattaki en büyük pişmanlığımsın...
(Söylemeden geçemiycem. Ne kadar nefret ediyorsan o kadar büyütüyorsun içinde derler ya.. Yada nefret aşkın göstergesidir derler. Külliyen yalan, inanmayın ve kendinizi kandırmayın.. Nefret sadece nefrettir ve karşı taraftan tiksinmektir.. Pişmanlıktır.. Hepsi bu.. Manasız anlamlar yüklemeyin.)
O'na yazdıklarım..
*Ben o adamı sevdim.. Sonbahardaki adamı.. Ben o adamı özledim.. Ayazın ortasında bile gülüşüyle içimi ısıtan adamı..
*Aşk, yürekle dil arasında ince bir çizgi. Yalnız yürekte yaşamak yetmiyor, ancak dile dökülünce karşıdaki için anlam kazanıyor. İşte o çizgiyi aşamadık biz.
*En safıda benmişim bu evrenin... Bi var bi yok masallar gibi... Olmasam farkımda olunmazmış, olsam ayrı bi bela!
*Seviştiğim adamlara kızma lütfen.! Gözlerimi kapattığım anda hepsi, hepsi sen..! (Saflığımı severdin dimi ? Nasıl da güzel yakmıştım bu yazdıklarımla canını...)
(kızgınlıkla yazılan bir yazı daha..)
*Unutamadım kelimesi hep yalandır. Unutursun. Öyle bi unutursun ki, o hala senin masumiyetine inanırken, sen başka kollarda hayat bulursun...
*Acaba dersin sonra.. Acaba kimi düşünerek yazdı o yazıları ? Korkma sevgilim. İstediğini düşün. Ben hep seni düşünürüm..
Yarım kalmış sevdalarr...
Yarım kalmış bir sennn...
Hasretleee...
Özlemlee...
Ve büyük bir aşkla...
Aynı umut ışıklarıylaa...
Devam etmeyi bekleyen,
Bir dee, ben..!
*Birgün karşı karşıya geldiğimizde, birbirimize, sevmiş gibi bakmak yerine ölmüş gibi baksak ne hoş olur..!
Öylesine yazdıklarım var birde..
*İçimde hala söylenmemiş şarkılarım var benim... Yaşanmamış aşklarım, gidilmemiş şehirlerim var... İçimde hala kocaman gülümsemelerim var benim... Öpülesi gülümsemelerim, sevilesi gülümsemelerim, tapılası gülümsemelerim..!
*Gecenin sessizliğiyle buluşma vaktidir şimdi, umarsızca.. Doğanın en çıplak haliyle kucaklaşma vaktidir şimdi, korkusuz... Ölme vaktidir şimdi, huzurlu...
*Yanında güvendeyim. Sen kimsin ? Sahi kimlerdensin ? Duruyorsun karşımda bakıyorsun ya derinden, dur dur tanıyorum ben. Evet bu ses tonu , bu gülüşler çok tanıdık. Yıllardır yoksun da yeni kavuşmuşum gibi sanki. Sahi kimsin sen ?? Güven, huzur, aşk hepsi sana dahil.. Hissediyorum, yaşadık bunları... Yüzyıllar öncesinde benimdin sanki. Baktın , içim ısındı.. Gülümsedin ve alevlendi herşey. Bu duygular da çok tanıdık. Yabancılık çekmedim hiç. Sahi kimsin sen ??
Sadece yüzünü biliyordum oysa. Aşık oldum. Herşeyi gözlerinde öğrendim sonra. Seni sadece bikaç kısa bakış tanımladı. Ve ben, sanki yıllardır tanıyormuş gibi güvenip, aşık oldum..
Sövme ? Yazma ? Hangisine Daha Çok Hevesliyim Şuanda İnanın Bilmiyorum..
Bildiğim tek birşey son zamanlarda acayip dolduğumu hissediyorum.. Evet blog sayfamın ilk yayınını, adını sonsuza dek lanetle anacak olduğum herif (!) kapladı.. Oysa ki şuanda deli divane aşık olduğum, sabahlara kadar düşündüğüm adam da kaplıyor olabilirdi.. Ama geçmişini inkar edenlerden değilim ben. Madem ki miladımı düşündüğüm için açtım bu blog sayfasını, o halde miladın sebeplerini de bilmelisiniz diye düşündüm... Amaaann zaten yıllarca sayıklamadım mı ben onu ? Yıllarca elli bin kez dinlemediniz mi ağzımdan hikayelerimizi.. Problem ? Bence yok ! Tek problem aşık olduğum adam hata kaza okursaa.. Okursa da okusun zaten ayrıyız.. Kaybetti beni gerizekalı mal değneği !! O kadar çabaladım lan Emre !! Kendimden o kadar taviz verdim !! Bok mu vardı da gurur yaptın ? Bok mu vardı da gitme demedin ?? Bok mu vardı da paranoyaklaşıp üzerime saçma sapan şeyleri yakıştırdın !! Ben söyliyeyim.. Bokum gibi olduk şimdi al kıçına sok.. Yalamalı yutmalı anladın sen..!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)